Olimpos Çamlık Pansiyon Olimpos Çamlık’ı Nilay’ın Kaleminden Okusak mı ?
Olimpos Çamlık’ı Nilay’ın Kaleminden Okusak mı ?
Olimpos Çamlık’ı Nilay’ın Kaleminden Okusak mı ?

Kendisi misafir etmekten mutlu olduğumuz bir hatun kişi. Girdiği ortamlara renk kattığından şüphemiz yok, çünkü biz bizzat şahit olduk, geldi ortamımızı renklendirdi gitti:) Nilay bizi anlatmış, kaleme almış, biz de sizinle paylaşmak istedik, Nilay’ın kaleminden Olimpos..

Olimpos’u koskoca bir tarihin doğaya karışıp, bugün kendilerini ziyarete giden onlarca insanı hiç yadırgamadan içine alıp hayata karıştıran yer olarak adlandırıyorum ben..

Kendinizi hayata dair beslediğiniz gerçeklik olgusundan çok daha uzak bir noktada bulacaksınız. Peki, ne bu Olimpos’u bu kadar güzel yapan? Fikri olan beri gelsin! Çünkü herkes için başka bir açıdan güzel burası. Kimisi aşık olduğu için, kimisi sırf doğa aşkından dolayı sever; kimisi yalnız başına gittiği tatilde çok güzel dostlar kazandığı için sever, kimisi aşık olduğu yalnızlığının dibine vurabildiği için…

 

 Bu sene Olimpos açılışını Çamlık Pansiyon’da yapmış biri olarak söyleyebileceğim tek şey Olimpos’a bir kez daha ve bu sefer çok daha fazla aşık olduğum! Yeşilin içine özenle yerleşmiş bungalovların yanı sıra ağaçların altına gizlenmiş çadır alanlarıyla karşıma gelen Çamlık’ta en çok samimiyeti sevdim, dersem asla yalan olmaz.

                Pansiyon girişinde sizi karşılayan bir Bob Marley’iniz var. Oraya neden geldiğinizi hatırlatıyor gibi sanki; “Huzurla Gülümsemeye Hoş geldin Dostum!”

                Pansiyonda sabahları erken saatte yapılan Yoga, güne enerjik başlamanızı sağlarken, yoga sonrası dalından tazecik koparıp mideye indirebilirsiniz karadutları.  Yalnız karadut değil, isteyene armut, isteyene elma da cabası J Yüzü gülen insanların arasında enerji düşürmek mümkün mü? Bitmiyor sanıyorsunuz, zaman dolu dolu geçsin istiyorsunuz tatilinde, sonra yıkılıyorsunuz benim gibi çardakların merdivenlerine! Şaka değil, o kadar keyifli ki o çardaklarda müziğe karışıp hayallere ya da kitaplara dalmak – gerçekten tüm gününü orada geçiren insanlar tanıdım- her kafana estiğinde birine dalmak zor oluyor tabii J.

                Saatlerce dans edebildiğimiz ortak alanda – ki dans tutkumu bilen bilir J, yer, zaman, mekan tanımam- hissettiğimiz rahatlık aslında Olimpos’un genelinden kopup gelmiş bir ahval.

 Şöyle bir düş’e dalın, şimdi, tam bu yazıyı okuduğunuz yerde;

                Kimsenin kimseye art niyetle yaklaşmadığı,  masaya bırakıp arkanızı döndüğünüz cüzdan anahtar sigara/çakmak üçlüsü arasında kaybolan tek şeyin paketinizdeki tek dal sigara olduğu, insanların sürekli gülümsediği ve dolu dolu sohbet edebildiğiniz bir dünya… Kullanıyorsanız eğer, alkolün fazlasının bile insanı bozmadığı bir dünya… Hayır az içilmekten değil, ortamın, havanın güzelliğinden hep J.

 

                Gece saatin kaç olduğunu sorgulamaksızın kendinizi sokağa huzurla bırakacağınız bir dünya burası. Elbet açık birini- çorbacı olmazsa olmazzz – bulacağınız farklı eğlence mekanları yol boyu dizilmiş sizi ağırlamak için bekliyor..! Ancak yeşilden maviye akan orman yolunda karşınıza gelebilecek her şeye hazırlıklı olmanız gerekir. Sağ yanınızdan yola fırlayan tavuk, ya da sol tarafınızda yeni sütten kesilmiş köpek yavruları… Olimpos sadece biz insanları misafir etmiyor ki!

                Sahil kullanımı her zamanki gibi belirli süreler içerisinde sağlanıyor. Zira Caretta Caretta ‘ların yuvalarına saygımız büyük.

                Bir sonraki ziyaretim de yine buraya olacak. Hem rahat edeceğim, hem de Olimpos’un tam ortasında olacağım. E, ben artık  gideyim; malumunuz Olimpos Rüyası bitti, gerçekliğe döndük. Çalışmak lazım.

Selamlar olsun !